Anasayfa
Özgeçmiş
Mesleki Kariyer
Basında Yankılar
Röportaj
Uluslararası
Cerrahi Kitaplar
Uluslararası
Cerrahi Aletler
Uluslararası
Cerrahi Kurslar
Uluslararası
Cerrahi Teknikler
Uluslararası
Sergiler
Türkçe Eserler
Kongre
Organizasyonları
Logo ve
Kurumsal Kimlik
Muayenehane Süreci
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 


Ağız-Yutak

GENİZ ETİ

GENİZ ETİ / ADENOİD NEDİR – BADEMCİK DİZİSİ NEDİR
GENİZ ETİ İLTİHABI / ADENOİDİT NEDİR - GENİZ ETİ BÜYÜMESİ NEDİR
ADENOİDEKTOMİ NEDİR - GENİZ ETİ AMELİYATI GEREKÇELERİ NELERDİR
GENİZ ETİ AMELİYATI SIRASI VE SONRASI NASILDIR
 
 
Boğazın kavşak noktasındaki geniz eti; hastalandığında orta kulak iltihabı, sinüzit, horlama, uykuda nefes durması gibi çocukluk döneminin pekçok hastalığına yol açan lenfoepitelyal bir dokudur.
 

SÖZLÜK

Adenoid: Geniz eti, vejetasyon
Tonsilla farengea: Geniz eti, vejetasyon, adenoid
Adenoidit: Geniz eti iltihabı
Adenoid hipertrofisi: Geniz eti büyümesi
Adenoidektomi: Geniz etinin kısmen veya tamamen alınması ameliyatı

 
 

Geniz Eti / Adenoid Nedir – Bademcik Dizisi Nedir

Geniz eti, yutak kanalının geniz denilen bölümünde bulunan, vücudu savunmakla görevli lenfoepitelyal dokuya verilen isimdir. Geniz, burun kanallarının arka deliklerinin açıldığı, hekimlerin nazofarenks olarak adlandırdıkları üst yutak bölgesidir. Geniz eti tam orta hatta yerleşmiştir, tektir ve yarım kiraz şeklinde üst yutağın arka-üst duvarından sarkar. Bu dokunun her iki yanında östaki borusu denilen kulak-geniz kanallarının ağızları bulunur. Geniz eti, ya da geniz bademciği, hekimler tarafından adenoid, vejetasyon, tonsilla farengea veya farengeal tonsil gibi çeşitli isimlerle adlandırılır.

Bademcik halkası veya dizisi kavramı, üst solunum yolundaki irili ufaklı tüm bademcikleri ifade eden kavramdır. Hekimler tarafından Waldeyer lenf halkası ya da lenfoepitelyal sistem olarak adlandırılan bademcik halkası, farklı büyüklükte pekçok bademcik dokusundan oluşmaktadır. Yapının halka olarak adlandırılmasının nedeni, boğazı çepeçevre sarmasıdır. Bu bademcik halkasını veya dizisini oluşturan parçalar; sol ve sağ boğaz bademcikleri, orta hatta bulunan geniz eti, dil kökü mini bademcikleri, yutak yan bantları ile yutağa dağılmış, özellikle de yutağın üst bölümünde östaki borusunun ağzını çevreleyen, diğer mini bademciklerdir. Boğaz bademcikleri ikilisi, dil kökü ile yumuşak damak arasındaki boşlukta, yutağın orta bölümünün yan duvarlarına asılı olarak bulunur ve vişne/kiraz büyüklüğündedir. Boğaz bademcikleri boğazın tam girişinde ağız yolunu, yani sindirim yolunu kesen bir çift nöbetçi şeklinde yerleşmiştir. Bunlar dokularına sıkıca yapışan ancak çevre kaslarla gevşek bir irtibat oluşturan bağ dokusu yapısında bir kapsülle sarılmıştır. Geniz eti ise yukarıda, yutağın tavanında orta hatta tek olarak bulunur. Geniz eti burnun tam arkasında, burun yolunu, yani solunum yolunu kesen bir nöbetçi şeklinde yerleşmiştir. Bu dokunun etrafında kapsül yoktur, yutak dokusuyla arasında kati sınırlar belirlenemez. Dil kökü bademcikleri, dil kökü denilen dilin arka üçte bir kısmına yerleşmiştir. Dil kökü bademciklerinin de kapsülleri yoktur, dil kökü dokusuyla aralarında kati sınırlar belirlenemez.

Bademcik halkasının yapısı, lenf bezlerine benzer, ancak antijenle karşılaşmayı ve dokuya alımını kolaylaşturan özel bir anatomisi vardır: Bademcik halkasındaki oluşumların herbirinde; lenfoid hücre guruplarının yerleştiği bir derin doku ile, kanallar veya kıvrımlar oluşturarak derin bölgeyle irtibatı sağlayan özelleşmiş bir yüzey dokusu vardır. Lenf dokusu ile epitel denilen yüzey dokusunun bu özel bileşimi yüzünden, bademcikleri oluşturan yapı lenfoepitelyal doku olarak adlandırılır. Boğaz bademciklerinin herbiri, 8-10 adet kript denilen kanalcık içerir. Dil kökü bademciklerinde de kriptlerin daha küçük basit formu bulunur. Geniz etinde ise kanalcıklar yoktur, yalnız doku katlanmaları vardır. Kanallar olsun katlanmalar olsun, yabancı antijenlerle teması kolaylaştıran bir yüzey dokusu artışı ve derin dokuya erişim güvencesi sağlar. Tasvir edilen yapıya sahip bademcik lenf halkası, solunum ve sindirim yolu vasıtasıyla gelen patojenik maddelerle yoğun temasa geçer; takiben vücudun ilk immun yanıtı, yani ilk bağışıklık yanıtı, süratle ve güçlü şekilde oluşturulur. Bademcikler dizisi, B ve T lenfositleri ile antikorları üretir ve boğaz boşluğuna salgılar.

Bademcik halkasının aktif olduğu dönem, yaşla irtibatlıdır. Bademcikler dizisi, süt çocukluğu çağını takiben gelişmeye başlar, 3-10 yaş arasında en aktif dönemini yaşar, ergenlikten itibaren ise fonksiyonel ve hacimsel olarak geriler.

Bademcik halkası ile mikrorganizma ilişkisi şu şekildedir: Bademcik dizisi ve boğaz dokusu normalde stafilokoklar ve nonhemolitik streptokoklar başta olmak üzere çeşitli aerob ve anaerob bakterilerle kolonizedir, yani bunları misafir etmektedir. Normal koşullarda hastalık yapmayan bu misafir bakterilere, flora bakterileri adı verilir. Vücutta zaten varolan flora bakterileri boğazda yerel direnç veya vücutta genel direnç düştüğünde, diğer taraftan vücutta varolmayan başka bakteriler ve mikroorganizmalar ise dışarıdan boğaza ulaştıklarında, bademcik halkası ve farenks enfeksiyonu yaparlar.

Bademcik halkası doku bulguları, hastalığa göre farklılık gösterir. Akut hastalıklarda iltihabın kardinal belirti-bulguları süratle oluşur, ancak oluşan patolojik değişiklikler geçicidir. Tekrarlayan akut iltihaplarda da oluşan patolojiler geçicidir; bulgular ataklar sırasında oluşur, ataklar arasında ise doku rengi ve özellikleri normale döner. Ancak tekrarlayan iltihapları takiben hastalık müzminleştiğinde, dokudaki patolojik değişiklikler kalıcı hale gelmeye başlar ve normalde vücut savunması için çalışan bu dokular, iltihap barındıran veya hipertrofiye uğramış yapılarıyla, vücuda zarar vermeye başlar. Hipertrofi; iltihaplar nedeniyle oluştuğu gibi, bakteri kolonizasyonu ve immun yanıtlar nedeniyle de oluşur.

Geniz Eti İltihabı / Adenoidit Nedir - Geniz Eti Büyümesi Nedir

Geniz eti hastalıkları, birbiri ile etkileşim gösteren iki ana kavramla tanımlanır: Geniz eti iltihabı ve geniz eti büyümesi. Geniz eti dokusu hastalıklarla mücadele ederken, kendi de iltihaplanabilir veya büyüyebilir. Hekimler geniz eti iltihabını adenoidit, büyümesini ise adenoid hipertrofisi olarak adlandırırlar. Bu ve benzeri dokuların rahatsızlıkları, özellikle bağışıklık sisteminin çok aktif olduğu çocukluk çağında görülür.

Adenotonsiller hastalıklar kavramı, sıkça karşılaşılan bir kavramdır. Bunun nedeni, bademcikler ve geniz eti başta olmak üzere Waldeyer lenf halkasını oluşturan tüm bademcik dokularının, sıklıkla, beraberce iltihaplanmaları, beraberce büyüme göstermeleri, benzer mikroorganizmaları barındırmaları ve ameliyatlarının birlikte yapılmasıdır. Yine bu nedenle iltihapları adenotonsillit veya farengotonsillit, hipertrofileri ise adenotonsiller hipertrofi şeklinde genel kavramlarla da tanımlanır. Bu dokuların ortak ameliyatları ise adenotonsillektomi olarak adlandırılır. Yalnız unutulmamalıdır ki bu dokular, izole olarak da iltihaplanabilir, izole olarak da büyüyebilir ve ameliyatları izole olarak da uygulanabilir.

Adenoidit sınıflaması, konusunda görüş birliği yoktur. Ancak bu sınıflamanın tüm hastalıklarda olduğu gibi akut, tekrarlayıcı, müzmin ve alevlenmeli müzmin form şeklinde yapılması makul olandır. Bu formların arasından akut adenoidit ile müzmin adenoidit, klinik önem ve keskin ayrışmaları ile öne çıkar.

Akut adenoidit, viral veya bakteriyel enfeksiyonlar sonucu oluşan, ani gelişen ve 7-10 gün süren formdur. Kavram genelde akut bakteriyel iltihapları ifade etmek için kullanılır. Unutulmamalıdır ki akut anjin/tonsillit sırasında, sıklıkla, yalnız boğaz bademciği değil, tüm boğaz dokusu ve Waldeyer lenf halkası iltihaplanır. Bu hastalıkta, bademcik enfeksiyonu ön planda olmasına karşın, geniz eti dahil tüm bademcik dizisi enfekte olabilir. Akut anjinde verilen oral antibiyotik, hastalanmış bademcik halkası ve boğaz dokusunun tamamında tedavi edici etki gösterir. İzole akut bakteriyel adenoidit ise, genelde viral üst solunum yolu enfeksiyonlarının üzerine gelişir. Öncesinde, beraberinde veya sonrasında akut sinüzit oluşabilir. Akut adenoidit ve akut sinüzit, çocuklarda bir döngü oluşturur. Zaten klinik olarak kati ayırımları da güçtür. Akut geniz eti iltihabı ayrıca, kulak-geniz borusu vasıtasıyla tubal disfonksiyona ve akut orta kulak iltihabına yol açabilir. Akut adenoidit, klasik bir akut iltihaptır ve iltihabın standart yerel belirti-bulgularını gösterir: Geniz bölgesinde ağrı ve geniz fonksiyonlarında bozulma meydana gelir. Çoğunlukla rutinde muayene edilmese de, geniz etinde kızarıklık, şişme, ısı artışı oluşur. Yine geniz etinin üzerinde ve etrafında cerahat tesbit edilebilir. Gelişen şikayetler; burun tıkanıklığı, cerahatli burun akıntısı, cerahatli geniz akıntısı, genizden konuşma, geniz ağrısı ve bazen kulak sancısıdır. Ayrıca genel belirti-bulgular oluşabilir. Akut adenoiditi tedavi etmek için, 10 günlük geniş spektrumlu antibiyotik tedavisi hekim gözetiminde uygulanır. Akut adenoiditte, geniz eti dokusunda oluşan patolojik değişiklikler geçicidir.

Kronik adenoidit, yani müzmin adenoidit; tekrarlayan akut adenoiditlerle gelişen patolojik değişikliklerin zaman içinde kalıcı hale gelmesi ile oluşan formdur. Müzmin adenoid iltihabı; klinik olarak 3 aydan uzun süren enfeksiyöz burun ve geniz akıntısı ile karakterizedir. Muayenede; rengi kırmızıya çalan, reaksiyone, üzerinde akıntı-cerahat görülebilen geniz eti dokusu saptanır. Boyutu hipertrofik veya normal olabilir. Akut formlarına benzer şekilde, kronik adenoidit ve kronik sinüzit de çocuklarda bir döngü oluşturur. Hastaların müzmin adenoiditle ilgili şikayetleri, müzmin sinüzitteki gibi; burun tıkanıklığı, burun-geniz akıntısı, genizden konuşma, horlamadır. Rekürran adenoidit kavramı ise; geniz etinin tekrarlayan, ancak ataklar arasında normal sağlıklı yapıya döndüğü enfeksiyonlarını tanımlar. Kronik ve rekürran adenoiditlerin klinik ayırımları kolay değildir. Öte yandan geniz eti, kendi iltihaplanmadan da çeşitli bakterileri yapısında muhafaza edebilir ve bu kolonize bakteriler çevre dokular üzerinde patojenik etki gösterebilir. Tüm bu tablolar, yani kronik adenoidit, rekürran adenoidit ve kolonize adenoid; normalde vücut savunması için çalışan adenoid dokusunun, iltihap veya mikroorganizma barındıran yapısıyla, hipertrofik olsun olmasın, vücuda zarar vermesiyle sonuçlanır. Böylece geniz eti iltihapları ve kolonizasyonları; çeşitli tekrarlayıcı ya da müzmin otit formlarına ve tekrarlayıcı ya da müzmin sinüzit formlarına zemin hazırlar. Kronik adenoiditte tıbbi tedavi, kronik sinüzit tedavisine benzer şekilde; geniş spektrumlu antibiyotik, burun-geniz temizliği ve destek tedavisi şeklinde uygulanır.

Geniz eti hipertrofisi, geniz etinin aşırı büyümesi durumunu tanımlar. Geniz eti hipertrofisi; genizden konuşma, horlama, ağız açık uyuma, uyku kesintileri, uykuda nefes durması, hatta kranyal gelişme bozuklukları gibi belirti-bulgulara yol açar. Geniz eti hipertrofisi tek başına oluşabilse de, sıklıkla, tüm bademcik halkasının hipertrofisi ile beraber görülür. Bademcik halkası veya dizisi hipertrofisi, bademcik ve geniz eti hipertrofisi ön planda bulunduğundan ve cerrahi tedavi de bunlara yönelik olduğundan, pratikte adenotonsiller hipertrofi olarak adlandırılır. Bademcik dizisinin hipertrofisi; bağışıklık görevi sırasında aşırı çalışma, flora yerleşimine yanıt veya enfeksiyöz iltihapların etkisi sonucu oluşabilir. Bademcik dizisinin, özellikle bademcikler ve geniz etinin bu aşırı büyümesi; horlamadan uykuda nefes durmasına, konuşma bozukluğundan yutma güçlüğüne, diş kapanış problemlerinden kranyofasyal anomalilere kadar pekçok hastalığa yol açar. Geniz etinin aşırı büyümesi, ayrıca, orta kulak ve sinüs hastalıklarına zemin hazırlar. Geniz eti hipertrofisinde kortizol içeren burun damlaları, doku reaksiyonlarını azaltmak amacıyla, denenebilir. Ancak ileri hipertrofiler, sıklıkla geniz eti ameliyatı gerektirir.

Adenoidektomi Nedir - Geniz Eti Ameliyatı Gerekçeleri Nelerdir

Geniz eti ameliyatı, daha kati tanımla geniz etinin ameliyatla kısmen veya tamamen alınması, adenoidektomi olarak isimlendirilir. Adenoidektomi, tek başına veya tonsillektomi denilen bademciklerin alınmasıyla beraber uygulanır.

Bademcik ve geniz etinin birlikte alınması kararı, yani adenotonsillektomi ameliyatı yapılması, çeşitli faktörler gözönüne alınarak verilir. Bademcik ve geniz eti ameliyatı kararlarında etkili olan konular; enfeksiyöz, tıkayıcı, fonksiyonel ve tümoral gerekçeler başlıkları altında toplanabilir. Çocuklarda bademcik ameliyatları; tümoral olanlar dışındaki gerekçelerde, genellikle adenotonsillektomi şeklinde uygulanır, yani bademcik ve geniz eti beraberce alınır. Tek başına tonsillektomi, yani izole bademcik ameliyatı ise daha nadir, çoğunlukla yetişkinlerde, uygulanır.

Geniz etinin tek başına alınması kararı, yani adenoidektomi ameliyatı yapılması, çeşitli durumlarda söz konusu olabilir. Orta kulak hastalıklarında, zarlara tüp takılması ile beraber adenoidektomi uygulanması gerekebilir. Bu guruptaki hastalıklar; orta kulakta tedaviye dirençli müzmin sıvı birikimi yani efüzyonlu otit gelişimi, sık tekrarlayan orta kulak iltihabı durumu yani rekürran otit oluşumu, ve müzminleşmeye giden zar patolojisi varlığı yani kronik otit başlangıcı gelişimidir. Yine tedaviye dirençli çocukluk çağı adenoidit-sinüzit patolojileri, adenoidektomi yapılmasını gerektirebilir. Genizeti ameliyatının zaruri olması ise uykuda nefes durması, tümör şüphesi yaratan büyüme, diş kapanış problemlerinin oluşması, kafa-yüz gelişiminin bozulması tablolarıdır. Ancak bunlar genel kavramlardır ve tıbbın genel prensipleri uyarınca, hastalık yoktur hasta vardır. Hastaların vaka bazında hekimler tarafından makul şekilde değerlendirilip, hasta ve aileyle beraber, tıbbi ve cerrahi tedavi seçenekleri gözönüne alınarak, nihai kararların verilmesi gerekir.

Adenoidektomi teknikleri, dar bir spektrum gösterir. Klasik adenoidektomide, mukozadan sarkan tüm genizeti dokusu, sıklıkla bir küret yardımıyla, kazınıp alınır. Subtotal adenoidektomide ise mikrodebrider, radyofrekans gibi aletler kullanılarak geniz eti dokusunun küçültülmesiyle yetinilir. Girişim sırasında tuba östaki denilen kulak-geniz kanallarının ağızlarına komşu lenfoepitelyal dokuları almaya, ancak bu sırada kanal ağızlarına zarar vermemeye, özen gösterilir.

Adenoidektomi yöntemleri, çeşitlilik gösterir. Ameliyat, soğuk yöntem olarak adlandırılan klasik adenoid küreti yönteminin yanısıra diatermi, radyofrekans, mikrodebrider, koblator ve benzeri yöntemlerle uygulanabilir. Ayrıca müdahale, lüzumu halinde, endoskopik görüş altında yapılabilir. Bunlar cerrahın insiyatif kullandığı, sonuçlar açısından anlamlı bir fark getirmeyen alet kullanım, yöntem farklılıklarıdır. İhtiyaca göre birden fazla alet ve yöntem beraberce kulanılabilir.

Geniz Eti Ameliyatı Sırası ve Sonrası Nasıldır

Bademcik ve geniz eti ameliyatı sırası ve sonrası şöyle özetlenebilir: Ameliyatı takiben hastalar, duruma göre 4-5 saat sonra veya ertesi gün taburcu edilir. Boğazın anatomisini bozmamak için, tüm dünyada bademcik ve geniz eti ameliyatları dikişsiz olarak yapılır. Bu nedenle bütün tekniklerde yaralar, sekonder yara iyileşmesi olarak adlandırılan, kendi kendine iyileşme sürecine bırakılır. Süreç bir cilt yaralanmasının kendi haline bırakılması durumunda kahverengi-siyah bir kabukla iyileşmesinin benzeridir. Ancak boğazdaki açık yaralar, fibrin ve diğer maddelerden oluşan beyaz bir yüzeyle kaplanarak iyileşir. Hastalar giderek azalan şekilde 5-6 gün boğaz ağrısı, kulağa ağrı vurması, yutma güçlüğü gibi sikayetler yaşarlar. Çocuklarda, bademcik iltihabı henüz kronikleşmediğinden, dolayısıyla bademcikleri çevreleyen kaslara yapışıklıklar oluşmadığından, yetişkinlerden daha az ağrı olur. Özellikle tek başına yapılan geniz eti ameliyatlarında, ağrı ve diğer şikayetler çok sınırlı olur. Oluşabilen ağrılar da, analjeziklerin kullanımı ile asgari düzeyde tutulur. Hastalar, ilk biriki gün sıvı gıdalar, takipeden birkaç gün ise yumuşak gıdalar ile beslenirler. Boğaz ağrısı olsa da, vücudun susuz kalmasının önlenmesi ve gıda geçerken boğazdaki kabuklanmaların temizlenerek geç kanamaların engellenmesi için, düzenli şekilde sıvı ve yumuşak gıda alımı ihmal edilmemelidir.

Küçük bademciklere görev devri kavramı, hasta ve ailelerin endişelerinin önlenmesi açısından, çok önemlidir: Alınan bademcik ve geniz eti dokularının vücudu koruma görevini diğer lenfoepitelyal dokular, yani bademcik dizisinin küçük parçaları üstlenirler. Böylece vücudun savunma sisteminde herhangi bir zaafiyet oluşmaz. Zaten unutulmamalıdır ki, alınma ihtiyacı oluşan bademcik ve geniz eti, artık vücudun lehine değil, aleyhine çalışmaktadır.

Tonsillektomi ve adenoidektomiyi takipeden süreç, hastalar tarafından bilinmelidir: Kapsülü ile tamamen alınan boğaz bademcikleri daha sonraki yıllarda tekrar büyümezler. Kapsülün yerinde bırakıldığı kısmi bademcik ameliyatlarının uzun dönem sonuçları ise henüz netleşmemiştir. Diğer taraftan ameliyatla alınmayan dilin arka kısmındaki dil kökü mini bademcikleri, vücudu savunma görevleri artacağı için, zamanla hafif büyüme gösterebilirler. Geniz eti de, kapsülsüz bir doku olması, dolayısıyla ameliyatlarda doku içinde kalıntıları kalabilmesi nedeniyle, zaman içinde, istisnai olarak kısmi büyüme gösterebilir. Ancak dil kökü ve genizdeki bu fonksiyonel büyümeler, nadiren klinik sorun oluşturur. Tonsillektomi ve adenoidektomi ameliyatları kazanç-risk-kayıp kavramları açısından bir bütün olarak değerlendirildiğinde; ihtiyaç oluşması durumunda, çeşitli fonksiyonel ve hayati riskleri önleyen ve hastanın yaşam kalitesini çok artıran girişimlerdir.

 
 
 
 
 

Ayrıca Bakınız:
 

- BADEMCİK
 






Copyright/Main Edition 2012      Comprehensive Revision 2015      Limited Revision 2022      Prof. Dr. TUNCAY ULUĞ

Bu internet sitesi, Prof. Dr. Tuncay Uluğ'un Otobiyografisini ve KBB Hastalıkları/Baş Boyun Cerrahisi Anlatımını beraberce içeren birleşik bir sitedir. Bu internet sitesinin tüm hakları saklıdır. Bu sitede yer alan bilgiler bilgilendirme amaçlıdır; hastalıkların tanı ve tedavisinde kullanılmaz, bu konuda herhangi bir sorumluluk kabul edilmez. Bu site T.C. ve uluslararası fikir hakları kanunları ile korunmaktadır. Hastalıklarla ilgili bölümler tamamıyla Prof. Dr. Tuncay Uluğ tarafından yazılmıştır ve yine Prof. Dr. Tuncay Uluğ tarafından bir kitap olarak yayımlanabilir. Dolayısıyla hastalıkların tanımlandığı bölümler başta olmak üzere bu internet sitesinden alıntı yapılamaz.